Wall-E

Yazan Aurora
Saturday, 29 November 2008

Uzun Zamandir izleyip izlememe konusunda bir karar veremedigim en sonunda artik izlemedigim güzel film kalmadigi için ; ‘Bir Deneyelim bakalim nasil bir filmmis acaba’ düsüncesi ile izlemeye basladim.Karsima oldukça sempatik,sevimli,sakar ve bir o kadar tatli, robot olmasina ragmen bazi duygulari gelismis bir varlik çikti karsima.Wall-E dünyayi temizlemekle yükümlü türünün son örnegi bir robot.Oldukça eski ve günes enerjisi ile çalisiyor 🙂 Insanlar uzayda yasamaya baslayali beri çöpleri kare kare dizip bir sürü bina yapmak için epeyce zamani olumus Wall-E’ nin. Çöpleri temizlerken aralarinda begendigi esyalari,hosuna giden malzemeleri ve ihtiyaci olabilecegi aletleri yaninda evine götürüyor.Ama bir gün dünya üzerinde çok az bulunan bir seyle karsilasiyor.Bu sey ilerde uzaydaki insanlarin yasayislarini etkileyecek ve onlarida artik birer robot olmaktan kurtaracak türde bir seydir.Peki Nedir Bu sey? … Bir Bitki …

Wall-E filmi gerçektende Hani denir ya ‘her yasta izleyici için’ tam o türde bir film.Filmde pek çok konusma olmamasina ragmen duygulari size hissettirebilen bir film.Konusuda oldukça hos yukarda biraz bahsettim.Asiri çöpten dolayi dünyayi temizlemek için Wall-E adli robotlar görevlendirilir.Bu esnada insan irki son teknoloji bir uzay mekiginde uzayin derinliklerinde bir yerde yasamlarini sürdürecektir.Çöpler temizlenip dünya yasanabilir hale geldiginde ise insan irki yuvasina dönüs yapacaktir.Dünyada yasam olup olmadigini kontrol etmek için binlerce yil sonra dünyaya Eve adli bir robot gönderilir.Ve bazi duygulari olan robotumuz Wall-E Eve’i görür görmez asik olur 🙂  Wall-E baslangiçta sakar ama tatli ortalara dogru sakar ama kararli sonlarda ise sakar ve asik bir robot seklinde 🙂 Wall-E öyle bir karakter olmuski yeni dogan bir bebegin tatliliginda sanki.. Ve filmdede onun tatli sakarliklarina gülüp semptasini kazaniyorsunuz. Böylece film akici bir hal aliyor. Bunlarin disinda Wall-E de beni etkileyen bir durumda Wall-E’nin sesi..Sadece Eva (Eve) diyebiliyor fakat yalnizca Eva ! bile dese duygularini tam olarak anlayabiliyorsunuz 🙂  Film izlemek için ideal komik ve akici bir animasyon bu yüzdende 10 / 8 i hak ediyor 🙂

Iyi Günler…

Max Payne (2008)

Yazan Aurora
Saturday, 15 November 2008

Max Payne bir zamanlarin kral oyunu matrix atlayislarina hayran oldugumuz oyun diger birçok oyun gibi artik onun hikayeside sinema ekranlarina tasindi.Çok Max Payne geçmisim yoktur sanirim 2 oyunda olusuyordu ve sanirim ben 2. oyununu oynamistim.Sinema filmindede ordaki konuyla ilgili birseyler bekliyordum fakat biraz farkli olmus.

Payne’in karisi ve çocugu öldürülmüstür ve Max 10 yildir onu öldüren kisiyi aramaktadir.Payne filminin çikis noktasi böyle..Film oldukça soguk basliyor sakin ve yavas.Öncelikle bir çirpida Max’in hikayesi anlatiliyor.Ve sonra size hala karisini öldüreni bulmaya çalisan Max Payne’in çabalarini gösteriyorlar..
Öncelikle konudan bahsetmek istiyorum.Çok uçuk bir konu olmus.Max Payne filmine yakismamis.Bir Deney yapilmis ve tabiki basarisiz olunmus ve tabiki hemen sonlandirmislar deneyi.Fakat denekler üzerinde yapilan deneyler sonucu denekler çogu çildirmis.Bir kaçida bununla basa çikmayi basarmis.Payne’in karisida bu deneyi hazirlayan kimyacilardan biriymis.Deneklerden biri sag kalmis ancak oda rahat durmuyormus tabiki sürekli birilerini kesip biçiyor filmde 🙂 Esas Payne’in katili ise bambaska biri çikiyor.

Filmde o kadar saçma seyler varki ; örnegin Payne karisinin katili sandigi adami buluyor adam Payne’i tam öldürecek gelip birisi kurtariyor.Fakat kurtaran adam Payne’i öldürmek için baska bir yere götürüyor 😀 Yf kardesim madem ölsün istiyorsun birak zaten öteki öldürüyordu 🙂 Bir diger saçma olay ise Payne donmus gölün içine anliyor.Içerde uzunca bir süre duruyor.Daha sonra buzu kirip yüzeye çikiyor nefes alip tekra hareketsiz buz gibi suya kendini birakiyor.Hayati film seridi gibi geçiyor Payne’in 🙂 Sonra bi gaz geliyor buzlari kira kira yüzüyor Payne daha sonra karaya çikiyor. Vay bEe 😀 Birde su var Payne bir yerde adamin biri iyi bir benzetiyor.Payne bir ara firsat bulup adama 6 el ates ediyor adam ölmüyor.Daha sonra tekrar karsilasiyorlar yine dövüsüyorlar.Payne tam yenilecekken arkadasi gelip 1 El ates ediyor adam ölüyor.Pehhh…Ohoo say say bitmeyecek gibi bu saçmaliklar ama sunuda söylemek istiyorum 🙂 Payne son sahnelerde ince biri Pompali ile tam sag omzunu dagitiyor.Payne Devam ediyor..Daha sonra esas katili öldürekken katil 2 el ates ediyor.Payne hala devam…Sonra Payne bunu öldürüyor diz çöküyor heryeri delik desik olmus 😀 Fakaat ölmüyor hala devamm… 🙂
Payne Basrolunde sevdigim bir isim vardi fakat senaryo rezil ötesi olmus.Yani filmi izlemek zaman kaybi yaratir sizin için..10 üzerinden 4-3-2-1 e kadar verilebilir:)

Iyi günler…

Taken

Merhaba arkadaslar yine uzun bir aradan sonra film yorumu yaziyorum , cunku yorum yazmaya deger film yok amaaa bu taken bir baska uzun zamandir boyle guzel bir film izlememistim , aksiyon , macera ve drama , gercek hikayelerden yola cikarak yapilmis bir film zaten hep gercek olaylari konu alan filmler basarili oluyor.Filmde eski ajan Bryan ( Liam Neeson ) in kizi Kim ( Lost tan taniyacaksiniz Maggie Grace ) i kaciriyorlar , kiz babasina yalan soyluyor Pariste muzelere gidicem diye fakat amaci avrupa turu yapmak babasi zorlada olsa izin veriyor , kizlar ucaktan iner inmez yakisikli bir cocugun olatasina geliyorlar ve cocuk kaldiklari yeri mafyaya haber veriyor , mafya Arnavut mafyasi son zamanlarda Avrupadaki en azginlar … ben daha once hicbir filmde bu kadar gangster tipli azili adamlar gormedim korktum desem yeridir , acaba hapisten cikarip mi sokmuslar filme , yapili iri psikolar .. kizlari kacirip hayat kadini yapiyorlar , satiyorlar uyusturucu ile zehirliyorlar … bizim eski ajan baglantilarini devreye sokup 96 saat bitmeden kizini bulmak uzere Pariste aliyor solugu hemen ve izleri sure sure en son adama kadar ulasiyor kizini kurtariyor ve bu esnada turlu aksiyon , neden 96 saat ? cunku ona bilgi veren arkadasi 96 saatten sonra kizlardan bilgi ve haber almak hic mumkun olmuyor diyor …Once kizlari tava getiren elemani buluyor ama adama kamyon carpiyor daha sonra bu isi arnavutlar yaptigi icin gidip arnavut pezevenklerden biriyle tartisiyor numaradan uzerine mikrofon takmak icin boylece kizlarin tutuldugu yeri tespit ediyor , gidiyor bakiyorki rezalet bir yer … kizlar ilac ve igneyle erkeklere sunuluyor basiyor o mekani kizinin ceketini buluyor ve bunu giyen kizi kaciriyor tabi bu sirada 20-30 arnavutla catisiyor ve bu sahneler bir sahneler ki anlatamam kurtlarvadisindeki ilkokul kavgalari gibi degil oyle bir vuruyorki adam gercek saniyorsunuz hatta bir ara dedim gercekten mi adamin kafasini aarabaya carpiyor filan harika bir aksiyon sergilenmis … daha cok anlatmak istemiyorum ve filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.Cok guzeldi simdi gelelim olumsuz yorumlara adam 4 kere 20-30 azili adamin arasina daldi tek basina sonuncusu haricinde hepsinden burnu kanamadan cikti … ve bu derecede profesyonel bir adam kontrol kendisindeyken sirtina vurulan beklemedigi bir darbe ile bayilip kotu adamlarin eline dustu … sanirim yonetmen biraz gercekcilik olsun diye onu kotu adamlarin eline verdi ama ajan bu cok kuul 🙂 nasi boyle bir hata yapar ama kurtulmasi dahada basarisiz .. Bryani astiklari gaz borusu saglam degil tak diye kiriliyor bizimki de ordan 2-3 karate hareketi yaparak hepsini etkisiz hale getiriyor …Kurtulduktan sonra onun icin oldurun emri veren adami yakaliyor cok komik bir sahne 2dk once oldurun dedigi adam kafasina silah dayiyor … ve gercekten kizini kurtarmak icin cok acimasizlasiyor , kizi o kadar beladan kurtariyor ve ucaktan indiklerinde kiz annesinin yanina gidiyor oysa babasi ile kalmasi lazim en azindan 1 hafta filan …( annesi ve babasi ayri ) , iyilerin kazanmasini bu kadar istediginiz cok nadir filmer vardir adam ellerine dustugunde cok uzulmustum ama kahraman bu  canim illa bir sekilde kurtulacak ama nasil o 2 dk pek uzucu gecmisti 🙂 neler neler oluyor izleyin mutlaka 😀 Son olarak bu filme 10/9 veriyorum , Fragmanini , oyuncularini vs. imdbden gorebilirsiniz : http://www.imdb.com/title/tt0936501/

In Bruges

Bruges galiba belçikada bir yerdi tam hatirlamiyorum filmi izleyeli uzun zaman oldu yorumu bugüne kismetmis 🙂
Filmin oyuncu kadrosu oldukça saglam Colin Farell,Brendan Gleeson,Ralp Fiennes basrollerde.Gerçi Ralp oyuna sonradan dahil oluyor ama olsun 🙂

Filmde Colin(Ray) ve Brendan (Ken) Bruges adli sehre gelirler.Kiralik katil olan bu ikili Brugesda yeni görevlerini ögrenmek için beklemekdedirler.Film bu sekilde basliyor belki biraz klasik görünebilir ama film gerçekten tahmin edemeyeceginiz olaylar oluyor.Filmde belki sikilabilirsiniz ama acaba ne olacak simdi sorusuda sizi filmin basindan kalmamanizi sagliyacak.Bruges’a ilk geldiklerinde Ken’in tarih sevgisi ön plana çikiyor ve tarihi yerleri gezerek günlerini geçiriyorlar.Bu arada Ray bu durumdan oldukça sikilmakda bir bara gitmek için Ken’e sürekli israrda bulunmaktadir.Fakat Ken sürekli ona tarihi yerler gezdirmekdedir. 🙂 Bu durumdan sikilan Ray zaman zaman komik durumlarla yüzünüzü güldürüyor.Ray bu tarihi yerleri gezerken Ken’in bir bosluguna getirip bir kizla çikmaya basliyor.Olaylar bu sekilde yavas yavas sakin bir sekilde gelisiyor.Ve sonunda bekledikleri telefon geliyor.Patrolari Hary(Ralp) Ken’den Ray’i öldürmesini istemektedir.Ray ise bu sirada kiz arkadasiyla yemektedirler.Ken bu görevi yapacagini söyler..

Film için soylenebilecek çok birsey yok ama sunlari söylemek gerekirse filmin havasi çok farkli yani komedimi desem drammi desem yoksa trajikomikmi desem karmasik bir hava çok degisik duygulara sizi ayni anda sokabilen bir film.Bunlarin yaninda filmde gerçekten bol küfür var 😀 Hele Hele Hary adli karakterin 3 lafindan 2si küfür diyebilirim 🙂 Filmde basrollerin oyunculugu gerçekten çok iyi hele hele Colin ve Brendan gerçekten çok iyi bir oyunculuk sergilemisler.Özellikle Colin 😀 yani  filmde az önce dedigim gibi birçok duyguyu bi anda hissedebilmenizi saglayan Colin’dir.O jest ve mimikler mükemmel 🙂 Filmde basta sikici bir hava var gibi düsünülebilir fakat bence o kadarda degil.Olaylar birden gelismedigi için belki sikilabilirsiniz.Fakat filmde duygular çok iyi aktariliyor kurgusuda oldukça güzel bir tek son sahne beni hayal kirikligina ugratti daha iyi bir son düsünülebilirdi belkide bu filme onun disinda oldukça güzel ve izlenilebilir bir film.. 10 üzerinden 7.8 bi film için en uygun puandir diye düsünüyorum 🙂

Iyi Seyirler…

Bablyon A.D

Sinema Salonuna gittiginizde hakkinda pek birsey bilmediginiz filmlerden birini secmek zorundasiniz.Cogu zaman afise göre daha büyük bir yerde 70 snlik fragmani izleyerek karar vermeye calisirsiniz.Tabi orayada en güzel sahneleri koyarlar yine kararsiz kalirsiniz 🙂 Herneyse iste içlerinden bir tanesi için sizlere fikir Babylon A.D..

The Chronicles of Riddick filmlerinden tanidiginiz ve büyük ihtimalle hosunuza gitmis bir karakter olsa gerek Vin Diesel..Bu filmimizdede basrol olarak karsimiza çikiyor.Vin Diesel’in varligindan yola cikarak filmde aksiyon dolu sahneler oldugunu düsünenler biraz hayal kirikligina ugrayacaklar.Pek fazla aksiyon bulunmuyor filmde. Filmde Vin Profossyonel bir asker ve bir general New York’a götürülmesini istedigi bir kiza eslik etmesini ve onu sag saglim oraya varmasini istiyor.Teknoloji gelismis dünyada ise bi kaos var.Yani güçlünün kazandigi bir dünya demokrasi yok.Böyle bir ortamdan kizi cikarip NY’ye götürmekde bu yüzden bu profossyonel askerimize veriliyor..

Konu Böyle..Dedigim gibi bir Kaos ortami var.Silahlar kolay susmuyor.Otorite ve güç kazaniyor.Kimsenin birbirine acimasi yok.Iste böyle bir ortam düsünün.Bunun yaninda teknoloji oldukça ilerlemis.Ny’ye yolculuk edecek kizimin ise filmi izledikçe onda özel birseyler oldugunu anliyacaksiniz.Örnegin kizimiz daha 2 yasinda 19 dil birden konusmaya baslamis 🙂  Tabi filmi sinemada izlemenin etkisi bir baska oldugundan indirip izleyecekseniz filmi hiç sevmeyebilirsiniz.Hani içerik olarak güzel bir film denebilir o ortam güzel bir düsünce ama sonlara dogru yani Vin ile kiz Ny’ye geldiginizde hersey rengarenk civil civil..Yani Kaos oraya daha gelmemis 😀 Yani Ny’yi apayri bi dünya yapmislar filmde buda çok hosuma gitmedi.Filmin sonu ise belli belirsiz bir sonlar bitiyor.Öyle bir boslukda kaliveriyorsunuz 🙂 Yani filmi bi kere izleseniz yeter sinemaya gitmeye degmez.Böylece artik 5 filmden 1 ini elediniz ve artik diger 4’ünden seçim yapabilirsiniz 😀

Iyi günler..

Harold and Kumar Escape from Guantanamo Bay

Eveeet uzun suredir yeni film girmiyordum ama yurt disinda olmamdan kaynaklanan bir gecikmeydi aslinda hala yurt disindayim ama neyse 🙂 simdi filmimize gecelim umarim bunun ilkini harold and kumar goesto white castle izlemisinizdir cunku ilki mukemmel , ikinciden daha guzel bence , iki ciktiginda cok sevinmistim oo senlik var filan diye ama o kadar guzel degildi tek guldugum yer haroldin anne babasinin tercume yeri orasi komikti fragmanda da gormustum gerci … Guantanamoyla 2dk var filme gerisi hep kacis keske biraz daha zaman gecirselerdi hapiste ve hapisane mizahi yapsalardi biraz daha iyi olurmus bence neyse bilmeyenler icin Harold Kuzey Koreli cok caliskan inek biri Kumar ise tam tersi hintli marihuananin dibine vuran , bol bol kufur eden biri ve sirf bu yuzden zaten guantanamoya terorist diye atiyorlar ikisini ama filmde bir ara eskiye donuyorlar ve goruyoruz ki Kumar inekmis haroldda punkmis universite yillarinda :).Iki tane igrenc espri vardi filmde bir guantanamodaki sosis izleyenler bilir 🙂 iki arkadaslarinin havuzdan cikma sahnesi orda gozleri kapayin mumkunse …ama yok o sahnede gozler fildir fildir acik olacak herkesin cunku partide yari ciplak kizlar var 🙂 neyse bunlar kactiktan sonra hapisten bu arkadaslarina ugruyorlar ve arkadaslari onlara araba veriyor texasa gitmeleri icin , texasta da babasi devlete yakin bir arkadaslari var , ona ulasip sucsuz olduklarini kanitlayip aklanmak istiyorlar bu arada peslerinde bir dedektif var herseyi yanlis goren onlarin %100 suclu olduguna inan bir moron.Kacis esnasinda yine freakshow tarzi(white castledan) bir adama rastliyorlar ve evine gidiyorlar ilkindeki gibi tas gibi bir karisi var ama birsey olmuyor malesef aralarinda 🙂 kacis esnasinda Neil ile karsilasiyorlar bir sarkicimiydi neydi unlu biri ilk filmden de tanisikliklari var izlemeyenler mutlaka ilkini izlesin sonra bunu izlesinler , Neil uyusturucu kullanan ve kafasi 24 saat guzel bir adam , bunlari direk keraneye goturuyor ve oradaki hatunlardan biri Neilin sectigi gogusleri kafam kadar olan Echo Valley 🙂 bir porno yildizi eminim digerleri ve havuzdaki kizlarda oyledir , neyse Neil kadinin poposuna okuz damgalar gibi kendi damgasini basiyor ve sonucta patronice Neili pompaliyla olduruyor , ama bizim kafadarlar tabi kacmayi basariyor bunlar olurken onlarda guya seks yapmaya giriyorlardi iceri ama ikiside yapamiyor 🙂 birinin felsefesine uymuyor oteki yani Kumar eski kiz arkadasina asik bu kiz onlari kurtaracak olan arkadaslarinin su an evlenmek uzere oldugu kizdir.Kumar bu yuzden bu cocugu hic sevmez neyse sonunda varirlar bu cocuga der ben sizi kurtaricam siz hic merak etmeyin filan bana guvenin der ama onlari , peslerinde olan dedektife teslim eder , serefsiz iste 🙂 ama bizim Harold cosar gaza gelir sonunda patlar ve ucakta arbede cikartir ve kurtulmayi basarirlar atlayarak , ve nereye inerler siz tahmin edin 🙂 Bushun evine inerler catidan gum diye sonra kanki olurlar Bushla , Bush marihuana icmektedir ve iyi muhabbet dondururler Bush tabiki uzerlerindeki tum suclari filan kaldirir ve nikaha yetisirler ve sevdigi kizin , o ex arkadaslariyla evlenmelerine engel olurlar sonrada Haroldin kizina giderler amsterdama zaten basindan beri amac amsterdama gitmekti , amsterdam ucaginda terorist diye alikoyulmuslardi , ve mutlu son ikisininde kizi var 🙂

Son Güncelleme ( Thursday, 25 September 2008 )

Wanted

Yazan Aurora
Tuesday, 23 September 2008

Iste size arkadaslariniza gurula sunabileceginiz Aksiyon dolu bir film ; Wanted

Basrollerinde aksiyonun kraliçesi Angelina Jolie ve James McAwoy Bulunmakta
Filmin Konusu Söyle : Filmde Wesley Gibson(James) siradan bir Muhasebe çalisanidir.Patronundan Nefret etmekdedir.Kiz arkadasi en yakin arkadasiyla yatiyor olmasina ragmen birsey diyememektedir.Hayatta kendininin Bu pozisyonda olmamasini düsünmektedir.Bu sirada Öteki tarafdan Suikastçilar dernegi olarak bilinen bir topluluga biri ihanet etmistir ve onu bulmak için çabalamaktadirlar.Fakat ihaneti gerçeklestirek kisi en profosyonel suikastçileri oldugu için dernek bir bir adamlarini kaybetmekdedir.Bu gidishata son vermek için birsey yapilmasi gereklidir.Ve onun öldüremeyecegi tek kisiyi dernege almaya karar verirler ; Wesley Gibson..
Wesley ise artik sikici hayatindan bikmaklar beraber bu teklifi kabul edecektir..

Gelelim Degerli yorumlarima.. Film bir aksiyon harikasi denebilir.Suikastçilar cok abartili olmamakla beraber insanüstü özelliklere sahiptirler.Buda size haz verir.Aksiyonlarda kullanilan teknikler ,hareketler ,davranislar alisik oldugunuz seylerin çok disinda.Bu yüzdende filmi izlerken saskinlik içerisinde haz duyuyorsunuz 🙂  Filmin bana göre tek eksigi konusunda.Bir iplik dokuma makinesinden çikan kodlari çözüp onlari isim haline getiririp bu isimlere suikast düzenlemeleri biraz saçma açikcasi ama aksiyon sahneleri gerçekten güzel.Filmin son sahnesi ise sizi filmin basindan beri etkileyebilecek en iyi sahne.Ha Birde Filmin müzikleri gerçekten çok hos yerine ortamina göre sizi duygulandirip bazende costurabiliyor..Güzel bir film olmus ve izlemenizi tavsiye ederim.Puan verirsek 10 üzerinden 8 denilerbilir.

Iyi Seyirler ve Iyi Günler 🙂

Cloverfield (2008)

Yazan Aurora
Tuesday, 23 September 2008

Cloverfield 2-3 genç arkadasin sehrin göbeginde birden beliren bir çesit yaratigikdan nasil kaçmaya çalistiklarinimi anlatmaya çalismis yoksa sehrin merkezinde mahsur kalan arkadaslari için oraya geri dönerek fedekarlik gösteren arkadaslarimi anlatmis tam olarak anlamis degilim..

Filmi izlemeye basladigim andan itibaren filmi aninda bir antipatim olustu.Çünkü filmi yüzüne kamerayi yapistirip her saniye onunla dolasan bir arkadasin gözünden izlemeye basliyorsunuz.Bu iskence biter diye düsündüm ama bitmedi.Filmin yapimcilari filmi o kameradan izletmeye filmin sonuna kadar devam etti.Öncelikle bir veda partisinde herkesin giden arkadaslari için son konusmlarini kaydetmeye baslayan bu arkadas.Sehrin göbeginde bir yaratik belirdigindede kamerasini birakmadi.Bir Metroda Ana yaratikdan gelen böcekler saldirdi yinede yüzünde kamerayla kostu.Arkadasini sehrin merkezine dönmemesi için ikna ederken yine kamera yüzündeydi.Sadece bi kaç sahnede kamerasini birakti.Sürekli o kameradan olanlari seyretmek bana o kadar bogucu geldiki film bitsin die artik hizli hizli geçmeye basladim.Filmin belli belirsiz bir konusu var.Ve sadece o kameradan izlemek gerçekten çok bogucu.Filmin basi yani ilk 10-15 dk parti flm gercekten sikiyor.Yani film sizin için tam anlamiyla 90dk lik bir zaman kaybi.Izlediginize deymiyecek bir film…

The X Files:I Want To Believe (2008)

Yazan Aurora
Tuesday, 23 September 2008

Basrollerde Her zaman oldugu gibi David Duchovny ve Gillian Anderson bulunuyor
Filmde ve dizilerinde bildiginiz isimleri ise Fox Mulder ve Dr Dana Scully..
Film FBI’yin buz karlar altinda kesik bir kol bulmasiyla basliyor.Bu kolu kendileri bulmuyorlar tabiki.Onlara yardim eden eskiden rahip olan fakat 37 cocuga tecavüzden tutuklu olan bir rahip yardim ediyor.Bu rahibin bazi güçleri var.Bazi görüntüler görebiliyor.Fbi’da yakin zamanda kaçirilan bir Fbi ajanini bulmalarini için yardim istiyor.Fakat adam karlar altinda bir kol bulunca Fbi bu islerden anlayan, daha öncede birçok garip olayi çözümlemis Fox Mulder’a ulasmaya çalisiyor.

Bu Sirada Fbi’dan uzaklastirilan Mulder ise Fbi benden uzak dursun bende onlardan düsüncesi ile kimseyle muhattap olmamakdadir 😀  Mulder’a daha sonra Scully araciligi ile ulasan Fbi istedigini alir ve Mulder’in onlara yardim etmesinde ikna eder.Ve böylece hikayemiz baslar. 🙂

Filmde dizilerinden alisik oldugunuz bir konu var yani bir kahin gibi bir adam var bazi görüntüler görüyor felan.Dizilerinde bile bi kaç kez konuda bulundu böyleleri.Bu yüzden sizi etkilemek için belki daha etkili bisey yapmalari gerekiyordu..Filmde Kaçirilan insanlara yapilmak istenen sey oldukça ilginç ama yinede daha ilginç bir konu düsünülebilirdi.Diziyi izleyenler filme gitmek isteyebilirler ama onu disindakilerin filmden pek zevk alicaklarini zannetmiyorum. Puan ise 10 üzerinden 7.5…

Iyi Günler iyi seyirler..

Son Güncelleme ( Tuesday, 23 September 2008 )

Batman -The Dark Knight

Batman Basladi ve The Dark Knight ile devam ediyor.Hemde oldukça uzun bir film ile.. 2.30 saatlik film gercekten güzel olmus.Çizgi romanlardanda bildiginiz gibi bu filmde karsisinda kendisine Joker ismini takmis bir suçlu var.
Ilk filmden sonra Batman Gotham sehirindeki adaleti neredeyse saglamis.Artik suçlular geceleri suç islemeye korkuyorlar.Ve avukatlarda artik korkmadan suclu insani yargilayabiliyor.Wayne de geceleri batman olup sabahlari toplantilarda uyuya kaliyor 🙂

Filmin Basinda eskiden suclular için avukatlik yapan adam karsimiza cikiyor kafayi siyirmis bir halde.Sözde 2-3 deli arkadaslariyla uyusturucu almaya calisiyorlar.Ve Batman gelip kolay suçlular karsisinda size bir sov yapip filme kenetlenmenizi sagliyor.Filmde iyilik yancisi bir avukatimiz var.Çok iyi bir avukat.Wayne’in arkadasi olan Rachel ile beraber el ele vermisler suçlularin pesinde kosuyorlar.

Joker ilk olarak bir banka soygununda karsiniza cikiyor.Ama film ilerledikçe bu adamin aslinda bunlari para için yapmadigini hepsini bir plan ugruna yaptigini görüyorsunuz.

Yorumuma gelince.Film 2.30 saatlik oldugu için olaylarin gelismesi tabiki biraz zaman aliyor ve filmin basinda biraz sikilabiliyorsunuz.Fakat filmin ortalarina dogru Joker’in yarattigi kaos ortamini hissedirebiliyor size.Filmde beni tek üzen Rachel’in degismis olmasi.(Degismis derken oyuncuyu degistirmisler.) Filmde Joker Herkesin sevgilisi olan Avukatin nasil kötü bir insan olabilecegini göstermeye çalisiyor.Belki biraz aptal oldugunu düsünebiliyorsunuz fakat film ilerledikçe Joker’in planladigi birseyler oldugunu görüyorsunuz.Izlemenizi Tavsiye ederim.Puana gelince 10 üzerinde 8.5 yeter bu filme :))