Author Topic: 10 Kasim  (Read 4091 times)

0 Members and 1 Guest are viewing this topic.

Anarchy

  • Administrator
  • Yönetmen
  • *****
  • Posts: 2329
  • Karma: +16/-3
  • Anrulz =)
    • HaBaBaM.BiZ
10 Kasim
« on: November 10, 2006, 02:47:52 pm »
    10 KASIM ATAMIZI ANIYORUZ



1881 - 10 Kasým 1938

Bugün büyük Ata’nýn ölüm yýldönümü. Onu anarken modern, çaðdaþ bir ülkenin insanlarý olmanýn mutluluðunu duyuyoruz. Gösterdiði büyük hedef olan çaðdaþ uygarlýklarý yakalamak hatta onun üzerine çýkmak bugün de güncelliðini korumayý sürdürmektedir. Ýnsanlarýn bilgi, beceri, yetenek ve zekalarýna göre mutluluk içinde yaþayabildiði hedefe doðru yürümek onu anmaktýr.

http://www.meb.gov.tr/belirligunler/10kasim/anasayfa.htm
( internet explorerla sorunsuz acilir , firefoxla hicbirsey gozukmuyor )

Atatürk'ün cenaze namazý

Türkçe dualarla kýlýnmýþtý

Atatürk'ün cenaze namazý 10 Kasým'daki vefatýndan dokuz gün sonra, 19 Kasým 1938 sabahý saat sekizi on geçe kýlýndý.

Dolmabahçe Sarayý'ndaki namazý Diyanet Ýþleri Baþkaný Þerefeddin Yaltkaya kýldýrdý.

Kalabalýk bir cemaatle kýlýnan namaz dört dakika sürdü. ‘‘Allahu ekber’’ yerine ‘‘Tanrý uludur’’ dendi.

Namazdan sonra selâm verilirken de ‘‘Selâmun aleykum’’ deðil, ‘‘Esenlik üzerinize olsun’’ sözleri kullanýldý.

Altýnda Türkiye'nin önde gelen dokuz týp profesörünün imzasýnýn bulunduðu ölüm raporu, ‘‘...8 Kasým 1938 Salý günü bir kere daha gelen ve bütün dikkat ve ihtimama raðmen ilerlemesine mani olunamayan ve büyük bir hýzla geliþen ikinci büyük koma içinde 10 Kasým 1938 Perþembe sabahý, saat dokuzu beþ geçe, muazzez ve büyük hasta terk-i hayat eylemiþtir’’ cümlesiyle bitiyordu.

Bu raporun yayýnlanmasýyla bütün dünya sarsýldý. Türkiye ise sarsýlmaktan çok daha ötelerdeydi. Þairin ‘‘Gidiyor rastgelemez bir daha tarih eþine / Gidiyor on yedi milyon kiþi takmýþ peþine’’ dediði þekilde, 17 milyonluk Türkiye nefesini tuttu, kalbini büzdü ve artýk tek baþýna kalmýþ olduðunu o anda farketti: Ata'sýný kaybeden Türk milleti artýk yapalnýzdý...

ÝPEK MENDÝLLE BAÐLANDI

Sonra Ankara'da baþsýz kalan devlete yeni bir lider bulma, Ýstanbul'da ise cenazenin kaldýrýlmasý telâþý baþladý. Ölüm raporunun altýnda imzasý olan doktorlardan Mehmet Kâmil Berk, Atatürk'ün çenesini ipek bir mendille baðladý, ayak parmaklarýný pansýman sargýsýyla birleþtirdi ve cenaze merasiminin hazýrlýklarýna giriþildi.

Atatürk'ün sonsuza kadar uyuyacaðý yerin neresi olacaðý konusunda henüz bir karara varýlmamýþtý.

Uygun bir yer seçiminin uzun zaman alacaðý belliydi ve cenazenin bozulmadan kalabilmesi için týbbi önlem alýnmasý gerekiyordu. Ankara Gülhane Askeri Týp Akademisi'nin hocalarýndan biri, Akademi'nin patalojik anatomi profesörü Lütfi Aksu hemen Ýstanbul'a, Dolmabahçe Sarayý'na gönderildi.

Cenaze Prof. Aksu tarafýndan tahnit edildi, iþlem tamamlandýktan sonra özel bir tabuta yerleþtirildi ve Dolmabahçe Sarayý'nýn muayede salonunda katafalka konuldu.

Türkiye tam dokuz gün dokuz gece boyunca Ata'sýnýn nâaþýnýn önünden gözyaþý seli halinde akýp geçti. Cenazenin Ankara'ya nakledilmesinin zamaný gelmiþ ama namazý henüz kýlýnmamýþtý.

KIZKARDEÞÝN ARZUSU

Atatürk'ün sarayda günlerdir gözyaþlarý içinde bekleyen kýzkardeþi Makbule Atadan namazýn Ýstanbul'da kýlýnmasýný ve tabutun yola dini merasimin tamamlanmasýndan sonra çýkartýlmasýný istiyordu. Hükümet Makbule Haným'ýn isteðine uydu ve namazý nakil töreninin baþlamasýndan hemen önce, 19 Kasým 1938 sabahý saat sekizi on geçe kýlýndý. Ýmamlýðý o dönemin Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Þerefeddin Yaltkaya yaptý.

Namaz ‘‘Allahu ekber’’ yerine Türkçe ‘‘Tanrý uludur’’ sözleriyle baþladý ve selâmlar ‘‘Esselâmu aleykum’’ yerine yine Türkçe olarak ‘‘Esenlik üzerinize olsun’’ þeklinde verildi.

Tam dört dakika süren namazdan sonra tabut generaller tarafýndan sarayýn avlusuna çýkartýlýp top arabasýna yerleþtirildi.

Atatürk’ün cenaze namazýný kýlanlar arasýnda saray personeli, yakýnlarý, bazý generaller, diyanet görevlileri ve onun on beþ yýl boyunca müzisyenliðini yapmýþ olan Binbaþý Hafýz Yaþar Okur da vardý. Hafýz Yaþar, namaz sýrasýnda Diyanet Ýþleri Baþkaný Þerefeddin Yaltkaya’nýn hemen arkasýnda saf tutacak, Dolmabahçe Sarayý'nda o sabah yaþananlarý ve namazýn kýlýnýþ öyküsünü yýllar sonra kaleme aldýðý anýlarýnda bütün ayrýntýlarýyla yazacaktý.

DÝNLER, ANITKABÝR YOLUNDA...

Türkiye'deki bütün dini cemaatlerin temsilcileri cenaze arabasýný takip ediyorlar. Ermeni, Yahudi, Katolik ve Rum temsilcilerle beraber zamanýn Diyanet Ýþleri Baþkaný kortejle yürüyor.

« Last Edit: November 10, 2006, 03:17:08 pm by Anarchy »


Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksýn, hedef için amaç ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktýr, herkes seni yolundan çevirmeye çalýþacaktýr. Fakat sen buna karþý direneceksin, önüne sonsuz engeller de yýðacaklardýr; kendini büyük deðil küçük, zayýf, araçsýz, hiç sayarak, kimseden yardým gelmeyeceðine inararak bu engelleri aþacaksýn. Bundan sonra da sana büyüksün derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin...